Beyinler Arası Görünmez Wi-Fi Ağı Kuantum Dolanıklığı ve Telepatinin Bilimsel Olasılığı
Aklımdan Geçiyordun, Aradın!
Hepimizin başına gelmiştir. Yıllardır görüşmediğiniz bir arkadaşınızı aniden düşünürsünüz & beş dakika sonra telefonunuz çalar.Arayan odur. Ya da çok sevdiğiniz birinin başına kötü bir şey geldiğinde, kilometrelerce öteden içinize anlamsız bir sıkıntı çöker.
Bunlara genellikle "tesadüf" deyip geçeriz. Peki ya bunlar tesadüf değilse? Ya beynimiz, kafatasımızın sınırlarını aşan, görünmez bir ağla diğer beyinlere bağlıysa?
Fizikçiler buna uzun süre güldüler.Ancak Kuantum Mekaniği sahneye çıktığında, gülüşmeler yerini derin bir sessizliğe ve şaşkınlığa bıraktı. Çünkü evren, sandığımızdan çok daha "bağlı" olabilir.
Einstein’ın Kabusu: Uzaktan Gelen Ürkütücü Etki
Albert Einstein, kuantum fiziğinin bazı sonuçlarından nefret ediyordu. Ona en saçma gelen kavram "Kuantum Dolanıklığı" (Quantum Entanglement) idi.
Bu ilkeye göre; iki parçacık (örneğin iki elektron) bir kez etkileşime girdiğinde, aralarında koparılamaz bir bağ oluşur. Bu parçacıklardan birini Dünya'da tutun, diğerini evrenin öbür ucuna, milyarlarca ışık yılı uzağa gönderin.
Eğer Dünya'daki parçacığı sağa döndürürseniz, evrenin ucundaki diğer parçacık anında (ışık hızından bile hızlı, zaman farkı olmaksızın) sola döner. Aradaki mesafe önemsizdir. Sanki görünmez bir iple bağlı gibidirler. Einstein buna inanmak istemedi ve "Spooky action at a distance" (Uzaktan gelen ürkütücü etki) dedi. Ama deneyler kanıtladı: Bu etki gerçek.
Kuantum Biyolojisi: Kuşlar Bunu Nasıl Yapıyor?
Yıllarca fizikçiler, "Kuantum etkiler sadece atom boyutunda olur, sıcak ve ıslak beyinlerde olmaz" dediler. Ama yanıldılar.
Yeni doğan bir bilim dalı olan Kuantum Biyolojisi, doğanın bu "ürkütücü" fiziği kullandığını keşfetti.Örneğin, göçmen kuşların gözlerinde kuantum dolanıklığı kullanan proteinler vardır. Bu sayede Dünya'nın manyetik alanını bir "hologram" gibi görerek yollarını bulurlar.
Eğer bir kuşun beyni kuantum mekaniğini kullanabiliyorsa , evrenin en karmaşık yapısı olan insan beyni neden kullanmasın??
Bilinç Alanı ve Telepati
Şimdi parçaları birleştirelim..
1.) Büyük Patlama (Big Bang) sırasında evrendeki tüm madde bir aradaydı ve etkileşim halindeydi. Yani teknik olarak, hepimizin atomları birbiriyle "dolanık" olabilir.
2.)Beynimiz elektriksel ve kimyasal sinyallerle çalışan bir kuantum makinesi olabilir.
3.) Eğer iki insan arasında (anne-çocuk, ikizler veya aşıklar) güçlü bir duygusal bağ (dolanıklık) kurulduysa, birinin zihnindeki değişim, diğerini anında etkileyebilir.
Belki de "Telepati" dediğimiz şey, henüz radyoyu keşfetmemiş bir kabilenin radyo dalgalarına "büyü" demesi gibidir.Henüz mekanizmasını çözemedik ama bu onun bilim dışı olduğu anlamına gelmez.
Yalnız Değiliz
Bu teori doğruysa, hiçbirimiz gerçekten yalnız değiliz. Düşünceleriniz,korkularınız & sevginiz;
sadece kafanızın içinde yankılanan sesler değil, evrensel bir ağa gönderilen sinyallerdir.
Bir dahaki sefere içinize sebepsiz bir his doğduğunda onu görmezden gelmeyin.Belki de evrenin öbür ucundaki (veya yan odadaki) "dolanık" parçanız size bir mesaj gönderiyordur.
:)




Yorumlar
Yorum Gönder