Dijital Hayalet Kasaba: "Ölü İnternet Teorisi" Simülasyonun Zaferi

Hiç son zamanlarda internette gezinirken garip bir "yalnızlık" hissettiğiniz oldu mu?
Milyonlarca beğeni, binlerce yorum, sürekli akan bir veri şelalesi... Ama sanki hepsi bir tiyatro dekoru gibi.Sanki arka planda kimse yokmuş,herkes aynı cümleleri kuruyormuş, aynı espriyi yapıyormuş gibi..
​Belki de haklısınızdır.
İnternet efsaneleri arasında dolaşan, ancak son yıllarda korkutucu bir gerçeklik payı kazanan "Ölü İnternet Teorisi",insanlığın dijital ağdan çoktan çekildiğini,geriye kalanların ise sadece birbirleriyle konuşan botlar ve algoritmalar olduğunu iddia eder.
​Hoş geldiniz.Burası dijital bir Truman Show & ne yazık ki çıkış kapısı yok!


Teori Nedir: Botların Botlara "Beğeni" Attığı Dünya

Ölü İnternet Teorisi, internetin organik (insan yapımı) döneminin 2016 civarında bittiğini savunur. İddiaya göre, bugün gördüğünüz trafiğin, içeriklerin ve tartışmaların büyük çoğunluğu yapay zeka tarafından üretilmektedir.

​Bu sadece bir komplo teorisi değildir; istatistiksel bir gerçektir.

  • ​Twitter'daki trendlerin çoğu bot ağları tarafından belirlenir.
  • ​YouTube yorumlarında birbirinin aynısı binlerce cümle görürsünüz.
  • ​Instagram'da "mükemmel" hayatlar yaşayan, aslında var olmayan AI influencer'lar (Sanal modeller) milyonlarca takipçiye ulaşır.

​Eskiden internet, insanların fikir alışverişi yaptığı bir "meydan" idi.Şimdi ise algoritmaların bizi ekran başında tutmak için sürekli dopamin pompaladığı bir "yankı odası".Bizler,botların ürettiği içeriği tüketen, botların başlattığı kavgalara taraf olan,botların yönettiği bir dünyada yaşayan azınlık "gerçek" insanlarız.

Algoritmik Tek Tipleşme: Farklı ekranlara baksak da hepimiz aynı şeyi görüyoruz


2. Baudrillard Haklıydı: Simulakr ve Simülasyon

​Bu durumu en iyi açıklayan kişi, Matrix filmine de ilham veren Fransız filozof Jean Baudrillard'dır.

Baudrillard, "Simulakr" kavramını ortaya atar: Gerçeği olmayan bir gerçeklik kopyası.

​Eskiden bir harita, bir bölgeyi temsil ederdi. Şimdi ise harita (dijital dünya), bölgenin (gerçek dünya) yerini aldı.

Instagram'da gördüğünüz o "mükemmel kahvaltı sofrası" gerçeğin bir temsili değildir; o sofra sadece fotoğraf çekilmek için kurulmuştur. Fotoğraf çekildikten sonra dağıtılır. Yani o anın "gerçekliği" yoktur, sadece "görüntüsü" vardır.

​Ölü İnternet Teorisi, Baudrillard'ın kabusunun son evresidir. Artık gerçeği taklit eden insanlar bile yok; gerçeği taklit eden kodlar var.

​3. Algoritmik Lobotomi: Neden Her Şey Aynı?

​İnternetin "ölü" hissettirmesinin bir diğer sebebi de yaratıcılığın ölmesidir.

Algoritmalar "neyin tuttuğunu" analiz eder ve sadece onu önünüze çıkarır.

​Bir kedi videosu izlerseniz, hayatınızın geri kalanı kedi videolarıyla dolar.

​Bir şarkı tutarsa, sonraki 100 şarkı aynı ritimde yapılır.

​Bu durum, kültürel bir "Homojenleşme" (Tek tipleşme) yaratır. Herkes aynı müziği dinler, aynı dansı yapar, aynı filtreyi kullanır. Farklılık, risklidir. Algoritma riski sevmez. Algoritma, kesinliği sever.

Sonuç? Sürprizsiz, dümdüz, gri bir dijital çöl.

4. Gerçeğin Çölüne Hoş Geldiniz

​Peki, biz "gerçek" insanlar ne yapacağız?

Bu teorinin en korkunç yanı, bizi paranoyaya sürüklemesidir.Şu an bu yazıyı okuyan siz, benim gerçek bir insan olduğumdan emin misiniz? (Evet, öyleyim.Ya da bir yapay zeka sizi buna inandırmak için tam da böyle bir cümle kurardı, değil mi?)

​Şaka bir yana, tehlike gerçek.İnsan sıcaklığını, hatasını, kusurunu ve doğallığını kaybediyoruz.


Kaynakça ve İleri Okuma İçin..👇🏻

​Baudrillard, J. (1981). Simulacra and Simulation. (Simülasyon Kuramı).

​Bridle, J. (2018). New Dark Age: Technology and the End of the Future.

​The Atlantic. "The Internet Is Dead and We Killed It." (Makale).

Yorumlar