Güzel ve Çirkin Yalanı:Canavarı Öpmek Onu Prens Yapmaz


Masallar bize en büyük yalanı söyledi: "Eğer onu yeterince seversen,içindeki canavar prense dönüşür." Stockholm sendromunun romantize edilmiş, üzerine sim serpilmiş hali olan bu "Güzel ve Çirkin Sendromu" (Hibristofili), modern ilişkilerin en sinsi tuzağıdır.


​Karanlık, tehlikeli, suça meyilli veya duygusal olarak "yaralı" karakterlere duyulan o çekim, aslında aşk değil, egonuzun tehlikeli bir oyunudur. "Onu kimse anlayamadı, ama ben iyileştireceğim" diyerek kendinizi bir kurtarıcı ilan ediyorsunuz.Bu bir ilişki değil, bir rehabilitasyon projesidir.& unutmayın,siz bir klinik değilsiniz.

​Gerçek hayatta canavarı öptüğünüzde,o bir prense dönüşmez; sadece sizi parçalar. Toksik davranışları, öfke krizlerini ve narsisizmi "derinlik" sanmaktan vazgeçin. Birini olduğu gibi değil de, "dönüşebileceği kişi" olarak sevmek, ona yapılmış bir hakaret, kendinize yapılmış bir ihanettir.Canavar, canavardır.Ve masalların aksine, bu hikayenin sonunda şatoda düğün değil, genellikle terapi seansları vardır.

Yorumlar